29 Eylül 2007 Cumartesi

Fener, Balat, Pier Loti Gezimiz, 23.09.07

Kaç zamandır aklımızda olanı gerçekleştirmenin verdiği mutluluk bir maske olmuştu yüzümüzde o akşam.

Kadıköy vapur iskelesinden Eminönü, oradan Galata köprüsü ve Fener motoru....
İlk durak yanlışlıkla Bulgar Kilisesini atlamak suretiyle, kıpkırmızı alımlılığı ile Fener Rum Lisesi idi. Tanrım (hangi tarafı tuttuğun önemli değil, biz tarafsızıs) bu nasıl güzel bir bina? Ve bu nasıl çelişki yumağı ve bilmem ama, nasıl bir can pazarı;o parmaklıklı pencerelerin ve göğe kadar uzanan duvarlarının üzerine çektirdiğin tel örgülerinle. Nasıl bir yitirmişlik duygusu peki? Nasıl da düşmüş ülkenin nice şehri, nice semti? Nasıl bir korku saldın ki içimize aykalarımız geri dönüverdi bir noktadan sonra; askılı bluzümüz, top sakalımız yüzünden; o yerleri süpüren kara çarşaf ve cüppelerin altından sırıtan spor ayakkabılı feadilerin mekanından.

Fener evlerini ve yokuşlarını da "kaçarayak" göz ucuyla inceliyoruz. İki sokak aşağı koşar adım gidip Balat sınırlarına ulaşmışken ve gördüğümüz korkunç manzarının etkisinden kurtulmaya çalışırken aklımıza geliveriyor Bulgar Kilisesini atladığmız ve geri dönüyoruz ama bu kez sahilden. Terk edilmiş, fakat ayakta durmayı başaran, ilginç bir yapı. Duyumlara göre ilk prefabrik mimari örneklerinden. Sonra ver elini Balat yeniden... Semtin sokaklarında dolaşıp, Ayazma Kilisesi ve bir iki kutsal mekan daha dolaşıp Pier Loti Kahvesine çıkmak üzere Feshane üzerinden geçerek, sıraya giriyoruz telfrikte. Veee son duraktayız. Güzel bir manzarının daha fotoğrafanı çekiyoruz (eski makinemizle, yenisini de servisten olumlu bir cevap alır umuduyla bekliyoruz).

Hmmm gerçekten hangisinin "tarihi" olduğunu çözemediğimiz kahvelerden birinde, daha önce içtiklerimizin en güzeli olan elma çayını yudumluyoruz manzaraya karşı. Sonra dönüş yolculuğu, ve kıtalar arası yolculuğun da akabinde Capitol'de eski alışkanlığımız olan mekanda akşam yemeği ve "Damadı Öpebilirsin" ile noktalıyoruz günümüzü...




Slayt Show İçin Resme Tıklayınız! Fener, Balat, Piyer Loti

24 Eylül 2007 Pazartesi

19 Eylül 2007 Çarşamba

Kent

xx;
"Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim,
bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.
"


xy;

"Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünde de.
"

16 Eylül 2007 Pazar

karışık kuruşuk

doğum günü

Sessiz Doğum Günü 15.09.07

Sessiz Doğumgünü 15.09.07


"insanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler, önemli olan çok yaşamak değil,yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir..."

7 Eylül 2007 Cuma

Kitesurf 2007 Fethiye

fethiye kitesurf

Resimler de bu albümde :)




geçmiş senelerde bir tutkunun kıvılcımı düşmüştür erkeğin yüreğine, zapt edemediği aslına pek de etmek istemediği... hiç zor olmamıştır kandırması -nerede ilginç, ancinguncin (e peki antinkuntin) bir aktivite olsa orada bitiveren- kadını... 2006 da rüzgar sufü için birlikte atılan ilk adımın ardından "uf baba o ne fotoğraf makinesi lambada markası" diyerek karşılamışlardır 'kitesurf'ü... onlar ki düşe kalka, bazen sadece düşe ama kalkmaya, ardı arkası kesilmeyen uğraşların sonunda öğrenmişlerdir boardun üzerine çıkıp rüzgarın kucağına bırakabilmeyi kendilerini. teşekkür edilmesi unutulamaması gerekenler listesine gelindiğinde "Fethiye Surf Center" listeye verilmesi gereken başlık olmalıdır. sonra isimler sıralanabilir; yardımları, sabırları ve arkadaşlıkları için; Yener, Taner, Kenan, Cenk, Bengül, Ferah, Devrim, Özgül, Başak, küçük Deniz, bir de Fıstık :)

4 Eylül 2007 Salı

En güzel güneşi biz tuttuk


















27.03.06
sabah serviste uyumaya çalışan sevgili rahat bırakılmaz (aa evet iş yerinde aşk ilişkisi yaşanmaktadır) en sonunda sıkkın ve bıkkın, ikna olmamış belki ama yılmış bir halde ilgi göstermeye karar verir beriki. kısa ama "öz"ü olmayan, salak saçması konu açmazı sohbetin ardından karar verilir ertesi akşam yola çıkmaya. izin alıncaktır ve gidilip tutulacaktır tarafımızdan güneş Kapadokya'da...